Doğum kontrol haplarının en sık görülen yan etkileri

Pin
Send
Share
Send

Doğum kontrol hapları gelişmiş ülkelerde gebeliği önlemenin popüler bir yoludur. Son çalışmalara göre, oral kontraseptifler tromboz, depresyon ve hatta kıskançlık riskini artırabilir. Son yıllarda hangi çalışmalar yapıldı ve neleri tanımladılar?

1. Tromboz

Bremen Üniversitesi'nden bir 2015 raporunda açıkça şöyle yazıyor: "doğum kontrol hapları tromboz riskini artırıyor."

3. ve 4. jenerasyonun hormonal ilaçları en çok damarlardaki kan pıhtılaşması riskini arttırır.

Levonorgestrel (ikinci nesil tabletler) alan 10.000 kadından 5-7'sinde tromboz gelişir. 3 veya 4 kuşak ilaç kullanan insanlarda (gestodene, desogestrel, drospirenone), risk 1,5 kat daha fazladır.

2. Kilo alımı

Bazı kadınlarda östrojen preparatları vücut dokularında sıvı birikimini uyarır.

Hücreler arası sıvıdaki bir artış, vücut ağırlığında bir artışa yol açar.

Stockholm'deki Üniversite Hastanesi'ndeki diğer 13 araştırmacı hapların açlığını arttırdığını tespit etti.

3. Cinsel sorunlar

Hormon alımını durdurduktan sonra - östrojen veya progestojen - çoğu kadınlarda erkeklik hormonu konsantrasyonu azalır.

Testosteron cinsel isteksizlikten sorumludur.

Bir Fransız çalışmasında, bazı kadınlarda (yaklaşık% 25), tedavi bitiminden sonra bile testosteron konsantrasyonunun arttığı bulunmuştur.

4. Migren ve baş ağrısı

"Hormonal" migrenin nedeni, hap alırken kandaki östrojen seviyelerinde bir azalmadır.

Bir kadın auralı migren muzdarip olursa, Dünya Sağlık Örgütü hormon terapisinin tamamen bırakılmasını tavsiye eder.

Bu gibi insanlarda doğum kontrol hapları inme riskini% 68 arttırır.

5. Depresyon

Aachen Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, hapların kadınların ruhu üzerinde önemli bir etkisi var. 3 farklı gruptan 73 kadının empatik davranışı incelenmiştir.

Sonuç açıktı: hormonal takviyeleri alan kadınlar diğer insanların duygularını doğru anlayamadılar. Doğal döngüsü olan kadınlardan daha az şefkat göstermişlerdir. Günlük hap kullanımı da kadın duygularını yorumlamayı ve ifade etmeyi zorlaştırır.

2016 yılında Kopenhag Üniversitesi tarafından yayınlanan bir başka bilimsel çalışma, hapların depresyon riskini arttırdığını göstermiştir. Bilim adamları 15-34 yaş arası bir milyondan fazla Danimarkalı kadının verilerini inceledi.

Hormon tedavisi alan kişilerin depresyona yakalanma olasılıkları% 23 daha fazlaydı.

2017 yılının Mart ayında, Carolina Enstitüsü'nden araştırmacılar, hormonların kadınların ruhuna etkisi hakkında bir rapor yayınladı. Çalışmaya 18-35 yaş arası 340 sağlıklı kadın alındı. Değerlendirme, herhangi bir hormonal destek almayan bir grubun, düşük depresyon riski taşıdığını göstermiştir.

6. İntihar düşünceleri

2018'deki bir araştırmaya göre, oral kontraseptifler intihar riskini arttırmaktadır.

2018 kışın, Federal İlaç ve Tıbbi Cihazlar Enstitüsü (BfArM) bu yan etkiyi talimatlara dahil etti.

Ruh hali değişiyorsa ve depresif ruh hali ortaya çıkarsa, derhal bir doktora danışmanız önerilir.

7. Kıskançlığın arttırılması

Evolution and Human Behavior dergisindeki yeni bir çalışmanın sonuçlarına dayanarak, oral kontraseptifler kıskançlığı pekiştiriyor. Araştırmalar, bu tür kadınların, tedavi boyunca sürekli kıskançlık gösterdiğini göstermiştir.

Hormonal kontrasepsiyonu bir ilişkinin başlamasından 2 yıl sonra kullanan kişiler kıskançlık seviyesinin daha yüksek olduğunu gösterdi.

Bu bağlamda, soru, sentetik hormonların etkisinin, bu negatif karakter özelliğinin gelişimine nasıl katkıda bulunduğuyla ilgilidir. Bilim adamları, yan etkinin östrojen etkisinden kaynaklandığına inanmaktadır. Araştırmalar hormonal değişikliklerin ilişkilerin birçok yönünü etkileyebileceğini göstermektedir.

Daha az yaygın yan etkiler rahim ağzı kanseri, miyokard enfarktüsü ve artmış kan basıncı riskidir. Hormon tedavisine başlamadan önce, herhangi bir kadının risklerini ve yararlarını tartması ve bir jinekoloğa danışması gerekir.

Pin
Send
Share
Send