Perinatal dönemde düşük alkol seviyeleri bile çocuğun beyninin gelişimini etkiler ve etkiler yetişkinlik döneminde farkedilir.
Fetal gelişim sırasında alkole uzun süre maruz kalmak, genellikle büyüme eksikliği, bilişsel işlev bozukluğu ve yüz yapısı anormallikleri ile karakterize fetal alkol sendromuna (FAS) yol açar.
Doğum öncesi gelişim sırasında yüksek alkol seviyelerine maruz kalan çocuklar da tipik olarak toplam beyin hacminde ve beynin belirli alanlarında azalma gösterir. Ancak, düşük veya orta düzeyde alkol maruziyetinin etkileri araştırılmamıştır.
Vanderbilt Üniversitesi'nde radyoloji ve radyoloji bilimleri profesörü olan Malcolm Avison, yaklaşık 20 yıl boyunca diğer bilim insanlarıyla birlikte, anneleri hamilelik sırasında düşük veya orta derecede alkol kullanan ve fetusun perinatal maruz kalmaya maruz kaldığı genç yetişkinlerin beynini inceledi.
Deneydeki katılımcılar intrauterin gelişim aşamasında seçildi ve doğumdan 19 yıla kadar gözlendi. Bilim adamları, düşük alkol dozlarının beynin gri ve beyaz maddelerini nasıl etkilediğini gözlemledi ve bu katılımcı grubunu kontrol grubu ile karşılaştırdı.
Toplam beyin hacminde veya gri veya beyaz maddenin toplam hacminde bir fark bulunmadı. Bununla birlikte, intrauterin alkole maruz kalmadan etkilenen bireylerde gri maddenin hacmi daha düşüktü. Değişiklikler beynin sol cingulate gyrus, orta frontal gyrus, orta temporal gyrus ve sağ kaudat çekirdek gibi etki alanlarını etkiledi. Gri madde kaybı seviyesinin, anne tarafından tüketilen alkol miktarına bağlı olması dikkat çekicidir: daha fazla alkol - daha büyük kayıplar.
